Sektöre Yepyeni Bakış Açısı: B4B4C

2020 yılı, pandemi krizinin etkisiyle pek çok alanda mücadele verdiğimiz bir yıl olarak tarihteki yerini alacak. Pandemiyle birlikte hayatın durma noktasına geldiği tüm dünyada özellikle dijital dönüşümün ne kadar mühim olduğunu gördük. Bu dönüşüme bağlı olarak bu sürecin parlayan yıldızı ise e-ticaret sektörü oldu. E-ticareti daha önce deneyimlememiş milyonlarla ifade edilen tüketici kitlesi online alışverişle tanıştı. E-ticaret alışverişinde müşterilerine en iyi deneyimi yaşatabilmek için hem markalara hem de lojistik servis sağlayıcısı olarak bizlere büyük görevler düştü. 

Bir süredir konuştuğumuz Endüstri 4.0 kavramının tüm sektörlerin iş yapış şeklini değiştirmesi bakımından büyük önem arz ettiğini de tekrar hatırlattı geride bıraktığımız yıl. Makinelerin kablosuz sensörler aracılığıyla birbiriyle iletişimde olduğu, verilerin analiz edildiği ve gerektiği durumlarda hızlıca müdahale edilebildiği bir dünyadan bahsediyoruz. Sektörümüz açısından baktığınızda gerek taşımacılık gerekse lojistik ve depolama hizmetlerinde ürünlerin ve araçların takibine imkan sağlayan pek çok yenilik hayatımıza çoktan girmiş durumda. 

Artık B2B’nin merkezine de tüketici geldi

Dijital teknolojilerin gelişimi ve sürdürülebilirliğin küresel bir ihtiyaç haline gelmesiyle birlikte küresel ticarette de tarihin en önemli dönüşümü yaşanıyor. 

B2B ve B2C; hepimizin sıklıkla telaffuz ettiği iki kavram. Küresel ticarette yaşanan büyük değişimle birlikte bu iki sektörel tanımlamanın ortadan kalkması ve iç içe geçmiş bir sürecin yaşanması kaçınılmaz. Yani günün sonunda tüketicinin (consumer) talep ve isteklerini anlamadan, daha da önemlisi bu taleplere uygun çözümleri ortaya koymadan, işi (business) yönetmek artık mümkün değil. B2C için tüketici uzun süredir iş modelinin merkezindeydi. Artık B2B’nin merkezine de tüketici geldi veya gelmek zorunda. İşte biz bu yeni yaklaşıma B4B4C “Business For Business For Consumer” diyoruz. 

Lojistik dünyası için yepyeni olan bu kavram, öngörümüz odur ki sektörümüz açısında da önemli bir değişim mihenk taşı olacak ve Sertrans bu yeni yaklaşımın liderliğini üstelenecek.

Konuyu biraz daha açacak olursak; teknolojinin ilerlemesi ve adeta başrole soyunması ve pandemiyle birlikte daha da önce çıkan e-com dönüşümü, firmaların küresel rekabetten pay alma ve sürdürülebilir kârlılık için iş modellerini değiştirme ihtiyaçlarını kaçınılmaz kılıyor. Bu anlamda bir lojistik firmasının; müşterinin tüm tedarik zinciri süreçlerini tek elden yönetme ihtiyacı bir zorunluluk olarak ortaya çıkmış durumda. 

Bu süreçte ister e-com, ister normal depo operasyonları olsun, müşterilerimizin stoklarını tek çatı altında yönetebilme kabiliyetine sahip olmamız gerekiyor. Ancak sadece bu da yetmez. Aynı müşterinin farklı coğrafyalardaki e-com operasyonlarını yönetebilme, buna istinaden uluslararası nakliye ve antrepo hizmetlerini tek çatı altında toplayabilme kabiliyetlerini de kazanmalıyız. 

Tüketici artık lojistik dünyasının da merkezindedir

Müşterimizin hayatına bu kadar dahil olunca, artık müşterimizin müşterisinin talep ve ihtiyaçlarını yakından takip etmeli ve bu ihtiyaçlara yönelik hızlı ve sürdürülebilir bir bakış açısıyla çözüm üretmeliyiz. Bu yüzden tüketici (consumer) artık lojistik dünyasının da merkezindedir ve sektördeki tüm oyuncular bu yeni duruma göre iş yapış tarzlarını organize etmelidir. 

Bu dönüşüm; ürün ya da hizmeti ihtiyacı olan müşterilere satmakla sınırlı bir anlayıştan uzaklaşıp, ticaretin üretici, marka ve tüketici boyutlarının tamamında katma değer sağlayan bir anlayışa geçmekle mümkün. Lojistik olarak en iyi yaptığımız işi ticaret zincirini güçlendirmek için seferber etmeliyiz ve zincirin halkalarını birbirine daha sıkı bağlayan oyuncu olmalıyız. Bir anlamda B2B anlayıştan B4B’ye ve hatta tüketicilerin ihtiyaç ve taleplerini iş modeline yansıtan B4B4C modeli gibi B2B’de tüketiciyi merkeze alan modellerin daha sıklıkla tartışılacağını düşünüyoruz.

Tabii bu değişimi hayata geçirebilecek şirketlerin, mavi yakasından beyaz yakasına kadar insan kaynağı organizasyonunu bu yeni düzene uygun hale getirmesi gerekir. Ayrıca bu tür bir yapıyı yönetebilmek ciddi bir operasyonel gereklilik, gelişmiş bir teknolojik altyapı ve sağlam bir finansal gücü olmaksınız sürdürülebilir olamayacaktır. Bu nedenle yeni dönemde bu özeliklere sahip olmayan şirketlilerin sistemin dışında kalması kaçınılmazdır. 

Bu dönüşümle birlikte artık müşterilerimiz lojistik süreçlerini gönül rahatlığıyla bizlere teslim edebilecek ve asıl odaklanmaları gereken konu olan satış ve marka yönetimi süreçlerine odaklanma imkanı bulacaklardır.

Biz bu anlayışla Sertrans olarak sadece kendi şirketimiz için değil, sektörümüzün değişim sürecine de liderlik edeceğiz.

BLOG

Sektöre yön verebilecek fikirleri sizlerle paylaşıyor, sektörel ihtiyaçlar ve yeni trendler hakkında sizleri haberdar ediyoruz.

KEŞFET
close
Teklif Alın

Bizi Takip Edin.

done
clear

Ana Sayfa
done
clear
close

Portal Girişi Teklif Alın