Tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi süreci ile birlikte, evde kalan insanların alışveriş reflekslerinin artması, online ticarette beklenenden daha üst seviyede bir performans gerekliliği doğuruyor. E-ticaret siteleri, hızla değişen tüketici taleplerine kendilerini adapte etmek durumunda kalıyor. Alışveriş prosesinin sadece bir parçası olan “ürünü beğenme ve satın alma” adımıyla birlikte, ürünün sağlanmasından müşteri memnuniyetine kadar tüm süreçlerde çok önemli bir rekabet baş gösteriyor.
E-Ticarette Gelecek Trendleri
Gelecek trendlerine odaklanan e-ticaret şirketlerinin öncelikle altyapılarının sağlam olması gerekiyor. Küresel rekabetin gelecek günlerde çok daha keskin çizgilerle ayrılacak kriterleri arasında şirketleri öne çıkaracak olan en önemli avantaj, iyi ve sürekli güncellenen teknik ve dijital altyapı.
Tüketici, online alışverişlerde hala kendilerini anonim olarak görüyor. Bunun yanı sıra kendileri için özel olarak önerilen ürünleri görünce de takip edildiği şüphesine düşüyor. E-ticaret bu süreçte, tüketici alışkanlığına göre bireyselleşen bir kurgu üzerinde yoğunlaşıyor. Tüketici, kendi beğeni kriterlerine uygun olan ürünler karşısına çıktığında bunların, kendi sanal robotu tarafından kendisine önerildiğini düşünecek noktaya doğru çekiliyor. Bu durum, ilerleyen dönemlerde, ihtiyaç ve istekleri sorarak alışverişe yardım edecek sanal satış danışmanlarının trend olacağını gösteriyor.
Yeni Teknolojiler ve Uygulamalar
Araştırmalara göre, satın almadan önce ürünler arasında gezinen tüketici, ürünlerin görselleri ve teknik tanımlamalarından çok, müşteri yorumlarına yöneliyor. Bu nedenle müşteri memnuniyeti takibi, müşterinin yaptığı yorumların faydalı olup olmamasına göre, kişiye özel çeşitli fırsatlar gibi promosyonlar ile destekleniyor. Tüketici, kendi beğeni kriterlerine, kendi moda anlayışına ve kendisine yakıştırdıklarına göre bir alışverişe yönlenirken, tüm bu alışverişi binlerce ürün arasından tercihler yaparak gerçekleştirmekten sıkılıyor. Küresel bir hizmet şirketinin yaptığı tüketici araştırması, fazla seçenek barındıran e-ticaret sitelerinde alışveriş yapmaya çalışan kişilerin yüzde 39’unun bu fazla seçenekten bunalarak e ticaret sitesini terk ettiğini gösteriyor. Bu yüzden yeni teknoloji ve uygulamalar arasında filtre sisteminin, kategori ve alt kategori sayısının da minimize edilmesi öngörülüyor.
Müşteri Deneyimi Sürecine Dair Yeni Uygulamalar
Online alışverişte ürünün müşteri tarafından somut biçimde görülememesi en büyük handikap olarak öne çıkıyor. Müşteri memnuniyeti, kargo masraflarının minimizasyonu ve ürün satışının daha kolay hale getirilmesi için firmalar, AR ve VR uygulamalar kullanıyor. Bu tip uygulamalar ile müşteriler, ürüne dokunmadan sanal olarak birebir deneme şansına sahip oluyor. Böylelikle müşteriler, duvar renginin kendi evinde nasıl duracağını, gözlüğün yüz şekline uygun olup olmadığını fiziksel olmasa da sanal olarak deneyip görebiliyor. Chatbot’lar ve ses destekli satış asistanları ile e-ticarete, tüketicinin daha fazla dahil olmasının ardından, tüketici kendisi hakkında tüm bilgilere sahip satış danışmanları ile daha güvenli bir konfor alanında alışveriş yaptığını düşünebiliyor. Bunun bir sonraki aşaması, tahmine dayalı analiz yerine daha multidisipliner bir data analizi ile tüketiciye dair kişiselleştirilmiş deneyimler oluşturacak ürün önerilerini sağlayabilmek. Bir sonraki aşamada, e-ticaret sitelerinin, tüketicinin kişisel verilerini daha çok kullanacağı bir kişiselleştirilmiş hizmet sistemine evrilmesi bekleniyor.
E-Ticarette Data Yönetimi
Kişisel Verileri Koruma Kanunu ile artan yaptırımlar müşteri ile marka arasındaki ilişkiyi kişiselleştiriyor. Ancak aynı kanun, veri işlenmesinin de tamamen anonim datalar üzerinden sürdürülmesini söylüyor. Data yönetimi artık müşteriye reklam ya da mesaj yoluyla birebir ulaşma yerine, genelleştirilmiş bilgilerle analize dayalı reklamlar yapılmasını gerektiriyor. Depo yazılımları gibi süreçlerde derin veri analizleri önem taşımaya başlıyor. Yapay zeka sistemleri özellikle teslimat, lojistik gibi süreçlerde hayati bir anlam ifade ediyor.
Google Etkisi
Başlangıçta bir arama motorundan ibaret olarak görülen Google, zaman içinde birçok işleviyle kullanıcıların en yakın arkadaşı haline geldi. Arama motorunun, kişinin arama hacmine, beğeni kriterlerine göre kişiselleştirilebiliyor olması, tüm kriterleri veri olarak toplayarak, alternatif beğeni alanları yaratması gibi durumlar yaratıyor olması, tüketicinin daha çok tercih etmesi anlamına geliyor. Yapay zeka ve alışverişin Google üzerinden kişiselleştirilebilmesi, Google’ın alışveriş konusunda yetkinliği hakkında önemli bir fikir veriyor. Bunun yanı sıra Google ve diğer alışveriş siteleri üzerinden, sesli /görsel aramalar artıyor. Google’da yapılan bir ürün araması, tüketicinin konumuna göre en yakın mağazaların da bulunduğu yanıtlar şeklinde geliyor. Google arama motoru, sürekli gelişen yapay zeka dallanmaları sayesinde ev içinde ve dışında tüketicinin ihtiyaçlarını karşılamaya hazır birer arkadaş gibi gelişiyor.
Sosyal Medyanın E-ticaret Üzerindeki Gücü
Online alışverişte web sitesine doğrudan giriş ve kategoriler arasında dolaşarak ürün arama devri hızlı bir şekilde kapanıyor, daha çok sosyal medya üzerinden alışveriş tercih ediliyor. Birçok sosyal medya kanalı kendilerine göre birer arama motoru haline dönüşmüş vaziyette ve markalar, kendi sosyal medya hesapları üzerinden ürün tanıtımı yaparak, tüketiciyi doğrudan satın alma uygulamasına bağlayacak arayüzler kullanıyor. Bu yerleşik bağlantılar aracılığı ile müşteri doğrudan ürüne giderek, renk, beden tercihlerini yapıyor ve ürünü kolaylıkla satın alıyor. Yorumlara göre karar veren tüketici, kendisi için en doğru tercihi yaparak marka sadakatini artırmış oluyor.
Ne Yapmalı, Ne Yapmamalı?
Tüketiciye kişiselleştirilmiş alışveriş deneyimleri sunmak önem taşıyor. E-ticaret şirketlerinin çok fazla ürüne değil, kaliteli ve müşterinin beğeni kriterlerine göre ona sunulan ürünlere odaklanması gerekiyor. Teknolojik altyapısını, tahminlere dayalı veri analizlerine göre değil, kişiselleştirilmiş verilere dayalı analizlere yöneltmesi gerekiyor. Bunun yanı sıra, bilinçlenen tüketici, alışveriş yaparken doğaya saygılı, çevreci ve yardımsever e-ticaret sitelerinden alışveriş yapmayı tercih ediyor. Alışveriş yaptığında bir derneğe de bağış yapmış olmak ya da onun adına bir fidanın dikiliyor olduğunu bilmek o siteye sadakatini artırıyor. E-ticaret sitesinin hem sosyal medya aracılığı ile hem de mobil uygulama aracılığı ile tüketicisine sürekli seslenebiliyor olması, alışverişte tercih edilmesini sağlıyor.
Ticaretin en önemli ayağı olan lojistiğin de optimize edilmiş bir hizmet sunması önem taşıyor. Bu sayede ürün tedarik süreçlerinin aksamadan yürütülmesi mümkün hale geliyor.
Sertrans Logistics, değişen tüketici davranışları ve e-ticaret markalarının yeni ihtiyaçlarına uygun olarak süreçlerini dizayn etmektedir. On yılı aşkın süredir yerel ve global pek çok markaya e-lojistik hizmeti sağlayan Sertrans, e-ticaret operasyonlarınızın sorunsuz bir şekilde yönetilmesi için uzman ekipler ile çalışır, güçlü IT altyapısı sayesinde ticaretinize güç katar.
Portal Girişi 
Teklif Alın 