İklim Krizi ile Mücadele
İklim krizi ile mücadelede lojistiğin gücü ve Sertrans yaklaşımını yazımızda keşfedin.
KEŞFETAlmanya, gelişmiş sanayi altyapısı, güçlü ve istikrarlı ekonomisi ile Türk ihracatçısı için en önemli ihracat pazarlarından biri olma konumunu uzun yıllardır sürdürüyor. 83 milyonluk nüfusuyla Avrupa’nın en büyük pazarı olan ülke, gelişmiş ekonomik altyapısı ve yüksek alım gücüyle gerek ülkemiz gerekse dünyanın genelinde güvenilir ve sürdürülebilir ekonomilerinden biri konumunda.
Pandemi etkisiyle ekonomik gelişimi yavaşlamış olsa da 2022 yılında gerçekleştirdiği 3,87 trilyon dolarlık gayri safi yurt içi hasılasıyla Avrupa Birliği’nde lider, dünyanın ise dördüncü en büyük ekonomisi olma özelliğini sürdüren Almanya, dünya ithalatındaki yüzde 6,5’lik payı ile ABD ve Çin’in ardından en çok ithalat yapan ülke konumunda. Uluslararası Para Fonu (IMF) verisine göre 2021 yılında yıllık reel olarak yüzde 2,8 oranında büyüyen Almanya ekonomisinin yavaşlama yaşanacak olsa da önümüzdeki dönemde büyümeyi sürdürmesi ön görülüyor.
TÜİK’in yayınladığı verilere göre, 2022 yılında gerçekleştirdiği 21 milyar dolarlık ithalat ile Almanya ülkemizin en çok ihracat yaptığı ülke konumunda. Ülkemizin ihracat yaptığı ülkeler arasındaki lider konumunu yıllardır koruyan Almanya’nın 2022 yıl sonu itibarıyla Türkiye’nin toplam ihracatı içindeki payı yüzde 8,3 seviyelerinde. İki ülke arasındaki ithalat verisi incelendiğinde ise ülkemizin Almanya’dan 2022 yıl sonu itibarıyla yaklaşık 24 milyar dolar ithalat gerçekleştirdiği, Almanya’nın yüzde 6,6 pay ile en çok ithalat yaptığımız üçüncü ülke olduğu görülüyor. İki ülke arasında toplam dış ticaret hacmi yaklaşık 45 milyar dolar seviyelerinde olup, mevcutta yaklaşık 3 milyar dolarlık dış ticaret açığımız söz konusu.
Türkiye’nin AB ülkeleri içinde toplam ihracatının yaklaşık yüzde 20’si; ithalatının ise yüzde 23’ü Almanya’ya gerçekleşiyor. İki ülke arasından yüksek dış ticaret hacmi pandemi döneminde yavaşlamış olsa da derin ekonomik ilişkilerin etkisiyle bu hacmin 2023 yılından başlayarak ivme kazanacağı öngörülüyor.
Almanya ekonomisinin uzun yıllardır sanayi makinaları, otomotiv ve kimya endüstrisi sektörleri ana büyüme alanları olarak yer alıyor. Son yıllarda dijitalleşmenin hemen hemen her alanda öne çıkmasının da etkisiyle Almanya teknolojik anlamda yaptığı yatırımlara hız vererek, uzun yıllardır lideri olduğu ana sektörlerin yanı sıra telekomünikasyon ve bilgi teknolojileri alanlarında önemli gelişmeler kat etti. Özelikle otomotiv sanayisinde teknoloji tabanlı gelişme alanlarına olan yatırımları hızlandıran Almanya, otomotiv üretim firmalarından ziyade mobilite firmalarına dönüş anlamında önemli yatırımlar yapıyor. Yapay zekanın hemen hemen her alanda üretim süreçlerine dahil edilmeye çalışıldığı Almanya’da bu yatırımların karşılığının önümüzdeki yıllarda daha net görülmesi bekleniyor.
Türkiye ve Almanya arasındaki dış ticaret pazarına sektörel anlamda bakıldığında; ihracatta otomotiv makine ve tekstil sektörleri, ithalatta ise otomotiv ve makine sanayinin yanı sıra elektrikli makinalar sektörleri ön plana çıkıyor. Otomotiv sanayinin ihracatı 2023 yılının ilk yarısında yaklaşık yüzde 10’luk bir ihracat büyümesi performansı ortaya koyarken, makine sanayi ise yılın ilk yarısını yüzde 3’lük büyüme performansıyla kapattı. 2022 yılını yaklaşık yüzde 5’lik bir büyümeyle kapatan hazır giyim sektörü ise 2023 yılının ilk yarısında yüzde 14’lük bir daralma yaşadı. Tüm dünyada yaşanan ekonomik darboğazdan en çok etkilenen sektörlerin başında gelen hazır giyim sektörünün önümüzdeki aylarda toparlamaya başlaması ön görülüyor.
Almanya’nın dijitalleşme alanında yaptığı yatırımların her geçen gün biraz daha artması ülke olarak bizim de yakından takip etmemiz gereken bir durum. Bu sürecin ülkenin tüm sektörlerini etkilemesi, üretim süreçlerinin yanı sıra özelikle dijital pazarlar ve tedarik zincirleriyle ilgili yeni fırsatların ortaya çıkması kuvvetle muhtemel. Takip edilmesi gerek bir diğer önemli unsur da yeşil mutabakat ve bu sürecin üretim süreçlerine olan etkileri olacak. 1 Ekim 2023’te devreye girecek ve geçiş dönemi 2025 yılına kadar sürecek olan “Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (Carbon Border Adjustment Mechanism - CBAM)” Türk ihracatçılarının yakından takip etmesi gereken bir diğer önemli süreç. Maliyetleri Avrupa Birliği’ndeki ithalatçı ülkeler ödeyecek olsa da ortaya çıkacak olan ek maliyetin, Türk ürünlerimize yönelik pazar kaybına neden olması söz konusu olabilir. Bu noktada, Türk ihracatçısın Yeşil Mutabakat uyum konusunda atılacak olan adımların sıkı bir şekilde takip etmesi büyük önem arz ediyor.
Pandeminin de etkisiyle 2020 yılından itibaren küresel ölçekte hızla büyüyen e-ticaret sektörü, 2022 yılında normalleşme sürecinin başlamasıyla birlikte yavaşlamış gibi gözükse de büyüme eğrisi yukarı yönlü. Almanya ise dünyanın e-ticaret hacmi en yüksek ilk 10 ülkesinden biri olarak e-ticaret pazarındaki büyüme trendinde önemli bir yere sahip olan, e-ticaretin gelişimi açısından da oldukça ilerlemiş bir ülke olarak öne çıkıyor.
Almanya e-ticaret pazarı, 2022’de yaklaşık 130 milyar dolarlık büyüklüğüyle dünyadaki en büyük altıncı e-ticaret pazarı; Avrupa pazarı özelinde ise İngiltere’nin ardından en büyük ikinci pazarı konumunda. Ülke özelinde e-ticaret pazarındaki büyümenin önümüzdeki yıllarda da devam etmesi ve 2025 yılının sonunda ülkede e-ticaret pazar büyüklüğünün 200 milyar doları geçmesi öngörülüyor. Ortaya çıkan veriler ışığında Almanya’nın e-ticaret pazarında büyümek isteyen üretici ve satıcılar için önemli fırsatlar barındırdığı net bir şekilde görülüyor. Özelikle Amazon ve Zalonda gibi ülkenin önde gelen pazaryerleri bu anlamda önemli fırsatlar barındırıyor. Dünya çapında tüm ülkelerde sınır ötesi e-ticaretin büyüme hızı artış trendi izliyor. 2020 yılı sınır ötesi e-ticaret hacmi beklentileri aşarak 1,5 trilyon dolar olarak kaydedildi. Bu değerin ise 2026 yılında dünya çapında 4,82 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Sınır ötesi e-ticaret işlemlerinde dünya çapında en çok tercih edilen kategori yüzde 25’lik oran ile giyim olurken; bunu yüzde 19 ile ayakkabı ve yüzde 18 ile lüks ürünler takip etti. Almanya’nın sınır ötesi e-ticaret pazarında en çok talep gören alanlar dünya örnekleriyle benzerlik taşıyor. Bu noktada Türkiye’nin özelikle hazır giyim alanındaki yüksek üretim potansiyeli Almanya pazarında e-ticaret ve e-ihracat imkanları açısından önemli imkanlar barındırıyor.
Günümüz dünyasında yeni pazarlarda büyümek ve marka bilinirliği sağlamak adına işletmelerin en büyük yol arkadaşı lojistik şirketleri oluyor. Bugün dünyanın önemli markaları incelendiğinde en güçlü kaslarının lojistik süreçlerindeki sağlıklı yapıları olduğu çok net bir şekilde görülecektir. Bu nedenle Almanya gibi rekabetin oldukça yoğun olduğu pazarlarda büyümek için lojistik partnerinin doğru seçilmesi kritik öneme sahip. Sertrans Logistics, gerek güçlü uluslararası nakliye altyapısı gerek hızlı taşımacılık çözümleri gerek yüksek depolama kapasitesi gerekse e-ticaret lojistiği alanındaki 10 yılı aşkın tecrübesiyle Almanya pazarında büyümek isteyen markaların mevcutta bir numaralı tercihi konumunda. Almanya’da yer alan deposuyla pazarda çok özel bir konuma sahip olan Sertrans Logistics, pazarda büyüme arzusu olan işletmelere 34 yıllık lojistik tecrübesiyle destek veriyor.
Sektöre yön verebilecek fikirleri sizlerle paylaşıyor, sektörel ihtiyaçlar ve yeni trendler hakkında sizleri haberdar ediyoruz.